20 Temmuz 2020 Pazartesi

Acıyla Beslendi Şiirlerim




“görünmez bir mezarlıktır zaman

şairler dolaşır saf saf
tenhalarında şiir söyleyerek
kim duysa / korkudan ölür
– tahrip gücü yüksek-
saatlı bir bombadır patlar
an gelir attila ilhan ölür
                      Attila İlhan

Çocukluk yıllarında bir insanın şiir okuması(hele ki okuma yazma bilmiyorsan) oldukça zordur.Ki anlamak da çoğu zaman zordur.Fakat çocukluğumun musmutlu geçen memleket yolculuklarında Ahmet Kaya,Ferhat Tunç,Zülfü Livaneli,Grup Yorum ve Umut Altınçağ şarkılarıyla tanıştım.Bu sayede de şiirlerle tanışmış oldum."Nasıl?" diyecek olursanız yolculukta en çok dinlediğimiz Ahmet Kaya albümü Sevgi Duvarı'ydı.Albümün adı dahi Can Yücel'in bir şiiri'nin adından alınmış.(Tabi albümün içinde yine aynı şiirle bir şarkı da mevcut.)Gerisini siz düşünün...

İlkte anlamsızca hoşuma giderek dinlediğim türküler büyüdüğümden olacaktır ki eskisinden daha çok kalbimin acı kumaşına uyuyordu.Daha çok üzülür olmuştum.Sanırım o çok sevdiğim şiirlerin şairlerinin ve onları besteleyen güzel insanların birçoğunun haketmediği ölümleri ve haketmediği hasretleri yaşamasını öğrendiğimden kaynaklı bu hüzün.Ahmet Kaya'nın yine Attila İlhan güfteli şarkısında geçen "şairler saf saf dolaşır" sözü sanırım birçoğumuz için memleket uzağında biçare olmayı da anımsatıyor.

Şiirin özü gözlem ve gözlemlerin yarattığı duygusal etkidir.Şimdi memlekete dönersek her yer şiir için fazlasıyla mutluluk,acı ve telaşla dolu.Gözlemi bırakın yaşadıklarını anlatmanın bile artık direkt olarak manzume tarzında döküleceği bir dönemi yaşıyoruz.

Tabi şairler acılarını bu kadar derin duygularla anlatmasalar sanırım biz de dış çevrenin değil de onların acılarını duyamayacaktık.

Zülfü Livaneli'nin Ahmet Kaya'nın bir dönem yaptığı "Ahmet Abinin Vapuru" adlı tv programında "Yiğidim Aslanım" adlı bestelediği şiirin Bedri Rahmi Eyüboğlu'na ait olduğunu anlatırken "Keşke artık bu şarkıları bir acı kaybımız için değil de sadece dinlemek için söyleyebilsek" gibi bir cümle kurmuştu.Belki de memleketi anlatan cümle olmasıyla beraber en acı cümle de olabilir.Sanırım çocuk kalmayı en çok istediğim anlardan biri de şiirleri acılarını anımsayarak okumak,dinlemek...Sivas Katliamı'nı öğrenmeden önce dinlemesi biraz daha hafif ve güzel gelirdi.Şimdilerde bu acının üzerinden 27 yıl geçti.
Her kim acının zamanla geçeceğine inanıyorsa şöyle söyleyeyim:

Acı geçmiyor,ama acının bir gün biteceği umudu da..

Kaldırın Duvarları
Yıkın Gitsin Hepsini
Ne Böyle Zulüm Olsun
Ne De Böyle Şarkılar
          Zülfü Livaneli










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder